İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

 
İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. Ama ithalat patlar. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. ” diye konuştu. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. ",. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Ama ithalat patlar. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. ",. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. ” diye konuştu. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz.